Kovulmuş şeytanın şerrinden Rahmân Rahîm Allah'a sığınırım
23 Göğün ve yerin Rabbine andolsun ki, bu (yeniden diriliş) en az(ından) sizin konuşma yeteneğiniz kadar gerçektir.17
Dipnotlar
17 20. âyetteki "yeryüzü" 22. âyetteki "gökyüzü" ile birlikte bir karşıtlık oluşturur. 23. âyetle birlikte bu karşıtlıktan yola çıkarak, muhatabın, dünya-âhiret çiftine zihnî intikali istenmektedir. Konuşma yeteneği ile yeniden diriliş arasında benzerlik kurulması, zımnen, "ahiretin gerçekliğini adınız gibi biliniz" mânasına gelir.
17 20. âyetteki "yeryüzü" 22. âyetteki "gökyüzü" ile birlikte bir karşıtlık oluşturur. 23. âyetle birlikte bu karşıtlıktan yola çıkarak, muhatabın, dünya-âhiret çiftine zihnî intikali istenmektedir. Konuşma yeteneği ile yeniden diriliş arasında benzerlik kurulması, zımnen, "ahiretin gerçekliğini adınız gibi biliniz" mânasına gelir.
Bu benzetmenin iki unsuru (âhiret ve konuşma yetisi) arasında farklı benzerliklerde kurulabilir. Nasıl ki, konuşma düşünme sürecinin kaçınılmaz sonucuysa, âhiret de yaşam sürecinin doğal sonucudur. Nasıl ki, kişisel düşüncelerimiz ve yargılarımız ifade kalıplarına dökülünce gerçek değerlerimizi ele veriyorsa; yaşama süreçlerinin son aşaması olan âhiret de, her birimizin gerçek değerini ortaya koyacaktır. Konuşma nasıl düşüncenin ahiriyse, yeniden diriliş de yaşamanın ahiridir. Nasıl ki, nesnelerin zihindeki tasavvurlarının aslı o nesnelerin fizikî varlıklarıysa, bu fizikî varlıkların aslı da öte âlemdeki hakikatlerdir. Pasajın başından itibaren alınırsa: Yer nasıl göksüz düşünülemezse, dünya da âhiretsiz düşünülemez. Yer içkin olanı gök aşkın olanı, yer maddi olanı gök mânevi olanı temsil eder. İnen yağmur nasıl bu hayat için kaçınılmazsa, inen vahiy de öbür hayat için kaçınılmazdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder