21 Eğer Biz bu Kur'anı'ı bir dağa indirmiş olsaydık,
onun Allah'a saygıdan boyun eğmiş bir halde parçalanıp dağıldığını28 görürdün.29
İşte bu türden temsilî anlatımları, insanların önüne, belki düşünürler diye koyuyoruz.30
Dipnotlar:
28 Tehattum, sert ve katı cisimlerin zilletten dolayı gürültülü parçalanmasını ifade eder. Tesaddu' ise, azametten dolayı sessizce dağılmalarına denir.
29 Zımnen: Ama ey insan, biz onu dağa-taşa değil sana indirdik! Sen ona karşı neden bu kadar hissiz, vurdumduymaz ve aldırmazsın? Huşu', kalp fiillerindendir ve sadece akleden kalp sahibi varlıklar için kullanılır. Burada dağ için kullanılmış fakat Kur'an'ın iniş şartına bağlanmıştır. Bu gerçekleşmediğine göre burada bir varsayım olarak kullanılmıştır. Zemahşerî hidayet rehberi olan Kur'an'ın bu âyette kullandığı üslubu tahyîl (zihinde canladırma) ve temsîl (sembolizm) olarak niteler. âyetin birçok çağrışımı vardır:
1) Eğer Kur'an taşa inmiş olsaydı onu da akıllandırır ve duygulu yapardı.
2) Kur'an dağa-taşa değil de insana indiyse, bu onun akleden bir kalp sahibi olmasından dolayıdır (Krş:13:31).
Hz Mûsa'nın gözleri önünde Rabbin dağa tecellisi ile ilgili bkz: 7:143. Son tahlilde, başta münafıkları olmak üzere, vahyin azametini hissetmeyen tüm çevrelerin taş kalpli olduğunu îmâ eden bir âyettir.
1) Eğer Kur'an taşa inmiş olsaydı onu da akıllandırır ve duygulu yapardı.
2) Kur'an dağa-taşa değil de insana indiyse, bu onun akleden bir kalp sahibi olmasından dolayıdır (Krş:13:31).
Hz Mûsa'nın gözleri önünde Rabbin dağa tecellisi ile ilgili bkz: 7:143. Son tahlilde, başta münafıkları olmak üzere, vahyin azametini hissetmeyen tüm çevrelerin taş kalpli olduğunu îmâ eden bir âyettir.
30 Kıssadan hisse: Kur'an'ın ebedî mesajı karşısında titremeyen her kalp, eğilmeyen her baş, taş kesilmiş demektir, taş!