30 İnkârda ısrar eden o kimseler görmezler mi ki; gökler ve yer başlangıçta bitişikken biz onları ayırdık38 ve (hareket edebilen) her canlıyı39 sudan var ettik!40
Buna rağmen hâlâ inanmayacaklar mı?
31 Ve yeryüzünde kendilerini sarsar diye sağlam ve sarsılmaz dağlar var ettik;41 ve onların aralarında, yollarını bulabilsinler diye vadiler açtık.42 32 Ve göğü güvenlikli bir kubbe olarak tepelerine diktik; ama onlar, bu tür göstergelerle işaret ettiğimiz (hakikatlere) sırt çeviriyorlar. 33 Oysa gece ve gündüzü, güneşi ve Ay'ı yaratan da O'dur; (ama yıldız ve gezegenlerin) hepsi de (kendileri için tespit edilen) bir yörüngede akıp durmaktadırlar.43
Dipnotlar:
38 Buradaki ratk ile âlemin varoluş öncesi potansiyel hali, fetk ile de bunun fiilî varlık olarak ortaya çıkma hali kastedilmiş olabilir (Ebu Müslim'den Râzî). Fâtır 1 ve Bakara 117'deki yoktan yaratılıştan bir sonraki aşamayı ifade ettiğini söyleyebiliriz.
39 Parantez içindeki "hareket eden" açıklamamız, aynı yaratılış gerçeğini vurgulayan Nûr 42'te yer alan dâbbe (kendiliğinden hareket eden) kelimesine dayanmaktadır.
40 Su belirlilik takısıyla gelmiştir. Bu metne şöyle yansıyabilir: "herkesin bildiği su..."
38 Buradaki ratk ile âlemin varoluş öncesi potansiyel hali, fetk ile de bunun fiilî varlık olarak ortaya çıkma hali kastedilmiş olabilir (Ebu Müslim'den Râzî). Fâtır 1 ve Bakara 117'deki yoktan yaratılıştan bir sonraki aşamayı ifade ettiğini söyleyebiliriz.
39 Parantez içindeki "hareket eden" açıklamamız, aynı yaratılış gerçeğini vurgulayan Nûr 42'te yer alan dâbbe (kendiliğinden hareket eden) kelimesine dayanmaktadır.
40 Su belirlilik takısıyla gelmiştir. Bu metne şöyle yansıyabilir: "herkesin bildiği su..."
41 Dağların kazık olması, adına "izostasi" denilen çivi etkisi meydana getirerek kıtaları dengelemektedir.
42 Dağlar ve vadiler, zirveler ve çukurlar, yaratılmışlar dünyasının çift kutuplu yapısına bir göndermedir. (Bkz 16:15, not 23)
43 Zımnen: kâinatın kütle çekimiyle içine çökmeden kalabilmesi Allah'ın koyduğu kozmik tavaf sayesinde mümkün olmaktadır. Felek, "dairevî ve küresel olan her şeyi"kapsar (Taberi). Burada gök cisimlerinin hem yuvarlaklığına, hem dönüşüne, hem "yörüngelerine" bir işaret bulunabilirse de, asıl maksat kozmik bilgiler değil ahlâkî öğütlerdir. Nihilizmi kökünden reddeden bu âyetlerin verdiği öğüt şudur: Âlemde 'cansız' diye nitelenen varlıkların bile bir anlamı ve amacı varken, varlık ağacının en soylu meyvesi olan insanın bir anlam ve amacı olmasın mı? Ya da: Gök nesnelerine bir yol tayin eden Allah, insan gibi akıllı ve iradeli bir varlık için bir yol ve güzergâh belirlemesin mi?
42 Dağlar ve vadiler, zirveler ve çukurlar, yaratılmışlar dünyasının çift kutuplu yapısına bir göndermedir. (Bkz 16:15, not 23)
43 Zımnen: kâinatın kütle çekimiyle içine çökmeden kalabilmesi Allah'ın koyduğu kozmik tavaf sayesinde mümkün olmaktadır. Felek, "dairevî ve küresel olan her şeyi"kapsar (Taberi). Burada gök cisimlerinin hem yuvarlaklığına, hem dönüşüne, hem "yörüngelerine" bir işaret bulunabilirse de, asıl maksat kozmik bilgiler değil ahlâkî öğütlerdir. Nihilizmi kökünden reddeden bu âyetlerin verdiği öğüt şudur: Âlemde 'cansız' diye nitelenen varlıkların bile bir anlamı ve amacı varken, varlık ağacının en soylu meyvesi olan insanın bir anlam ve amacı olmasın mı? Ya da: Gök nesnelerine bir yol tayin eden Allah, insan gibi akıllı ve iradeli bir varlık için bir yol ve güzergâh belirlemesin mi?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder