Sayfalar

25 Nisan 2017 Salı

33.Ahzab Sûresi 35-36. Âyetler

Kovulmuş şeytanın şerrinden Rahmân Rahîm Allah'a sığınırım

35 Şüphesiz,
Allah'a tam teslim olmuş
bütün erkek ve kadınlar,
O'na güvenip inanmış
bütün erkek ve kadınlar,
O'na adanmış
bütün erkek ve kadınlar,
ahdine sadık
bütün erkek ve kadınlar,
(Allah'a karşı) derin bir saygı ile titreyen
bütün erkek ve kadınlar,
45
(Allah'a) sadâkatlerini servetlerini yoksullarla paylaşarak ispat eden
bütün erkek ve kadınlar,
benliklerini denetim altına alıp oruç tutan
46
bütün erkekler ve kadınlar,
iffetlerini koruyan
bütün erkekler ve kadınlar,
Allah'ı sürekli hatırda tutan
bütün erkek ve kadınlar...
(İşte) bunlara Allah sınırsız bir bağış ve muhteşem bir ödül hazırlamıştır.47
36 Allah ve Rasulü bir konuda hüküm verdiği zaman,
inanan bir erkek ve kadının kendi işlerinde kişisel tercihlerine göre hareket etmeleri düşünülemez:
48
zira kim Allah ve Rasulü'ne isyan ederse,
işte o apaçık bir sapıklığa gömülmüş olur.




Dipnotlar:
45 Krş: 21:28, not 34
46 En geniş anlamıyla savm, kişinin kendisini öz denetim altına almasıdır. (ilk geçtiği 19:26'nın notuna bakınız.) Bir ibadet olarak oruç bu denetimin zorunlu ilâhî talimidir.
47 Âyetin sonunda ifade edilen "sınırsız bir bağış ve muhteşem bir ödül, burada sayılan niteliklere sahip olan erkek ve kadınların her birine ayrı ayrı yapılan vaad olarak anlaşılmalıdır. Bağlacın fe ve summe değil de vav olmasının metne kattığı yananlam budur. Çünkü iki şey birbirine vav ile atfedildiğinde iki şey arasında zati bir farkılığa, fa ise zati olmayan bir farklılığa delâlet eder. Âyette sayılan meziyetlerin erkek ve kadin için ayrı ayrı zikredilmesi, iki cins arasındaki fırsat eşitliğini korumaya yönelik örtülü bir teşvik içerir.
48 Mâ kâne li.. kalıbı için krş 12:76. Buradaki hüküm, elbette Rasulullah'ın peygamberlik alanına giren hükümlerdir. Değilse hurma aşılayanlara "eğer kendi haline bıraksaydınız daha iyi olurdu" deyince onlar "bıraktık fakat daha iyi olmadı" cevabını vermeleri üzerine "Siz dünyanıza ilişkin işleri benden daha iyi bilirsiniz" demesi; yine Bedir'deki mevzi seçiminde Hubâb b. Münzir'in daha isabetli önerisi üzerine geri çektiği kendi kararı; kocasının ricasını kıramayarak Berire'ye yaptığı sonuçsuz kalan "kocana dön" teklifi...Bütün bunlar âyetin kapsamı dışındadır. Bu nedenle ki sahabe bu konularda farklı görüş geliştirebilmiştir (Krş: 24:62, not 106).

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder